28 Temmuz 2013 Pazar

Yoruldum, bunaldım, boğuluyorum. Çaresizim. Ne yapmalıyım?”


"-Yoruldum, bunaldım, boğuluyorum. Çaresizim. Ne yapmalıyım?”

“-Öncelikle ‘Allah kimseye kaldıramayacağı sorumluluğu yüklemez. Herkesin yaptığı iyilik kendi yararına ve yaptığı kötülük de kendi zararınadır.’ (Bakara, 286) Eğer siz hayatın ağırlığı altında gerçekten de eziliyorsanız, kaldıramadığınız yükü kendiniz omuzlamış olmalısınız. Hayatın dev dalgalarıyla çarpışmayın barıkan geliyorlarsa üzerinizden geçsinler. Gökkubbeyi ayakta tutmaya zorlamayın; Allah onu tutacaksa duracak, tutmayacaksa sizin gücünüz yetmez. Elimizden geleni yapıp tevekkül etmeye mahkumuz.

Acı bir derdiniz varsa mümkünse onu hayatınızdan uzaklaştırırsınız; bunu yapamıyorsanız, onun kalbinizdeki acısını azaltırsınız. Neyi düzeltebileceğinizi bilmek ve neye ne kadar duyarlı olacağınızı belirlemek sizin işinizdir.
...
Bir günah mı işlediniz? Yürekten tövbe edip acısını eritmenize engel mi var? Bir hak mı yediniz? İade edebilir veya helalleşebilirsiniz. Eşinizden işkence mi görüyorsunuz, ayrılma riskini göze alabilirsiniz. Anne-babanızın ayıbından mı utanıyorsunuz? Başkasının günahından sorumlu değilsiniz. Bugün hakkınızı arayamıyor musunuz? Her şey değişir. Aciz bir yaşlıya hizmet etmek mi ağır geliyor? Hem hizmeti ölüm bitirecek ve hem de hizmetin sevabı çok büyük. Sabır kimin için? El âlem ne mi der? El âlemin ağzı çuval değil ki büzesin. Hayatı el âlem için yaşamıyoruz ki. Kazanırsak kıskanıyorlar, kaybedersek kahrediyorlar.

Asıl ‘Allah ne der?’ demeli değil mi? Şeklinizle, suretinizle mi kavgalısınız? Sonumuz toprak olmayacak mı zaten? Poy pos mu kalacak ki? Geleceğinizden mi endişeleniyorsunuz? Kimin yarınının hayatı garanti ki? Ayrıca hayatı Allah yönetmiyor mu? Allah’ın planından endişelenmek niye?” Dr. Muhammed Bozdağ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder